AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in TSK komutanlarına yönelik sözlerine sert tepki gösterdi. Çelik, Özel'in açıklamalarının kabul edilemez olduğunu belirterek, Türkiye'nin düşmanlarının bile bu tarz bir yaklaşımı benimsemeyeceğini vurguladı.

Çelik'in Sert Sözleri

Çelik, Özel'in Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup toplantısında yaptığı konuşmayı eleştirdi. Özel'in, isimleri zikrederek Kuvvet Komutanlarını hedef almasını "TSK içinde hizipçilik ve komutacılık üretme girişimi" olarak değerlendiren Çelik, bu durumun CHP'nin iktidar olma yolunda geçmişte de başvurduğu yöntemlerin bir devamı olduğunu savundu. Geçmişte de milletin onayıyla iktidar olamayan CHP'nin TSK içinde kaos yaratmaya çalıştığını veya yargıya müdahale ederek kadrolaşma ve hizipçilik yoluyla kaos çıkardığını iddia etti. Çelik, Özel'in açıklamalarının siyaset adabına aykırı olduğunu ve devlet kurumlarını hedef alan herkese karşı duracaklarını söyledi. Bu tutumun Türkiye'ye düşman olan devletlerin bile benimsemediği bir yaklaşım olduğunun altını çizdi. Özel'in sözlerinin CHP'nin yönetim sorununu gizlemek için kullanılan bir spekülasyon olduğunu savundu.

Özel'in Açıklamaları

Özgür Özel, TSK Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) kararıyla 'ayırma' cezası alan 5 teğmene ilişkin konuşmuştu. Özel, YDK Başkanı Korgeneral Tevfik Algan'ın bu ihraclara şerh koyduğunu ve baskılar sonucu görevinden ayrıldığını iddia etmişti. Ayrıca Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu (Kara Kuvvetleri Komutanı) ve Oramiral Ercüment Tatlıoğlu (Deniz Kuvvetleri Komutanı)'nu da eleştirmişti.

Siyasi Tartışmanın Boyutları

AK Parti ve CHP arasındaki bu sert tartışma, TSK'nın siyasi tartışmaların odağında olmasının ne kadar hassas bir konu olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Ömer Çelik'in sert tepkisi, iktidarın TSK'ya yönelik eleştirilere karşı hassasiyetini gösterirken, Özgür Özel'in açıklamaları ise CHP'nin TSK'nın işleyişi konusunda ciddi endişeler taşıdığını gösteriyor. Bu durum, Türkiye'nin siyasi geleceği açısından önemli bir tartışma alanını oluşturmaktadır. Her iki tarafın da iddialarını destekleyecek somut kanıtlar sunması gerekmektedir. Akılcı ve yapıcı bir tartışma ortamı sağlanması, ülke için hayati önem taşımaktadır.